bugün
yenile
    1. 9
      +
      -entiri.verilen_downvote
      cesur yeni dünya, aldous huxley'in bir romanı, magnum opus'udur. romanın kurgusu londra'da 26. yüzyılda geçmektedir ve distopik bir atmosfer mevcuttur. romanda üreme teknolojisi, öjenik ve hipnopedi (uykuda öğretim) sayesinde toplum değiştirilmiştir. aslında tanımlanan dünya bir ütopya olarak da gözükebilir, fakat ironik bir ütopya; zira insanlık sağlıklı, teknolojik açıdan gelişmiş, savaşlar ve yoksulluk yok edilmiştir; tüm ırkların eşit olduğu ve herkesin mutlak olarak mutlu olduğu bir dünya vardır. fakat, ironik biçimde, tüm bu gelişmeler birey için çok önemli olan birçok değerin yok edilmesi, kaldırılması ile başarılmıştır; aile, kültürel çeşitlilik, sanat, edebiyat, din ve felsefe artık yoktur. ayrıca salt zevki önüne gelenle seks yapmada ve uyuşturucu kullanımında bulan toplum hazcı (hedonistik) bir topluma dönüşmüştür.
    2. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      1984 ve fahrenheit 451 kitaplarına öncü olan distopya eser.
    3. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
    4. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      aldous huxley'e ve distopya'ya seviye atlatan bir kitap. distopya'nın en iyi eseri.
    5. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      aynı zamanda iron maiden'in çok sağlam parçalarından birisidir. bruce baba nede güzel okur. brave
    6. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      çooooook övgüler alan bu kitabı boş bir vaktimde alıp okuyacağım. 1984 kadar etkili olacağa benziyor.
    7. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      1984 ve fahrenheit 451 distopyalarının fikir babası olan aldous huxley distopyası, eğer 1984'ü okuduysanız bunu da mutlaka okumalısınız.
    8. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      okumadan önce yevgeni zamyatin'in biz kitabını okuyun. olayları daha iyi kavramanızı sağlar.
    9. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      civilization
    10. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      artık bir annenizin olmadığını düşünün. kardeşiniz, çocuklarınız yok. herkes herkese ait. bir nevi aidiyet kavramı tarihin tozlu sayfalarında kalmış. bizler için normal olan şeyler onlar için utanç nedeni. artık her şey teknolojik. sevgi, umut ve özgürlük zihinlerden silinmiş. sınıflar arası uçurumlar yaratılıyor. hayat o kadar kontrollü ki nefes alınmaz halde. ama kimse bunun farkında değil bebeklikten beri şartlandıkları şey bu. tüm bu sistemin dışında gerçek dünya ile bağlarını koparmayan bir bölge var. elbette ki dışlanmış. aldoux gerçek dünya ile distopyayı harmanlayarak bize sunuyor. kimse farkında değil tabiri caizse korku çağını yansıtıyor sayfalara. teknolojinin bizi getirebileceği en rezil çağı sanki çok normalmiş gibi veriyor okuyucuya. sayfalar ilerledikçe ürperiyor içiniz. böyle bir dünyada yaşamak nasıl olurdu diye bir korku alıyor ruhunuzu. kendi dünyanızı daha bi sevmeye başlıyorsunuz. ama bir yandan da bu korkunç çağa sürüklendiğinizi biliyorsunuz itiraf edemeseniz de. eleştirmem gereken noktaya gelirsek 1984'ten sonra beklentimin altında kaldığını söylemeliyim. biraz karışık bir dille yazıldığını sanıyorum. kavramlar fazla net değil, bazen konuşmalar da öyle. yani hala distopyanın ağa babasının 1984 olduğu kanısındayım. ama yine de önünde saygıyla eğilirim büyük bir zeka eseri olduğu için. her şeyden öte distopya olduğu için yeri bende başka.
    11. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kitabın ortalarına geldim, ne var ki pek beğendiğim söylenemez. kitap sanki sayısalcılar için yazılmış. bana 1984 kadar gerçekçi de gelmedi ki ben gerçekçi kitapları severim. yok alfaymış, epsilonmuş... belki gelecekte kitaptakiler gerçekleşir ama şimdilik hayalgücünün dışa yansıması olduğunu söylememiz mümkün. 1984 adamdır! kusura bakma aldous emmi.
    12. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      uzuuuunca bir aradan sonra (araya 4 roman+ders kitapları girdi) kitap daha anlaşılır hale geldi. bernard marx, 1984'in winston smith'i okuduğum kadarıyla. i̇lk sayfaların keyifsizliğini umarım telafi eder geri kalan sayfalar.
      2telafi edeceğine inanıyorum - shiredomatesi 05.06.2017 23:49:07 |#3583841
    13. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "gülümsediğinde güzelleşmeyen bir yüz hiç görmedim. "
    14. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      okurken bana karışık duygular hissettiren kitaptır. --- spoiler --- acaba kitaptaki gibi tamamen kurgulanmış özgürlüğü olmayan ve kullanım amacına göre üretilen, sık sık uyuşturucu ile rahatlatılan bir toplum mu daha idealdir yoksa bizim gibi çok daha fazla donanıma sahipken gerek fırsat eşitsizliğinden gerekse kişisel bunalımlardan dolayı tam verimlilikte çalışamayan bir toplum mu? cevabını hakikaten bilmiyorum. özgürlük dediğimiz şey bizim ne kadar hayrımıza tartışmaya açık. --- spoiler ---
    15. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Aldous Huxley'in muhteşem romanı. Okumadan önce 1984 ile karşılaştırıldığını görmüştüm çokça. Ama ikisinin farklı olduğunu düşünüyorum. Ama 1984'u okuyan birinin bu kitaba yolunun düşmesi gerek mutlaka diye düşünüyorum. Kitapla ilgili yapacağım tek eleştiri şu olabilir o da bazı yerlerinin akıcı olmaması. Bu kişinin fizyoloji bilgisiyle de alakalı olabilir biraz. Bir de şunu söyleyeyim kitabın önsözünde spoiler var. Kitabı bitirdikten sonra okunmasını tavsiye ederim. "Her şeyin ulaşılabilir olduğu bir dünyada hiçbir şeyin anlamı yoktur"
    16. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bence sinema, edebiyat, müzik gibi alanlarda eser üreten sanatçılar ikiye ayrılıyor. elinde bir hikayesi olan ya da derdini anlatmak için bir hikaye yaratan. cesur yeni dünya aldous huxley'in yarattığı bir hikaye, distopik kurgu. ama öyle bir kurgu ki sadece derdini anlatmakla yetinmiyor, bunu her sayfada artan coşku ve kendine has edebi bir dille tamamlıyor. bu coşku kitabı bitirdiğinizde sizi sarıp sarmalıyor, okuduktan sonra olduğunuz kişiyle kitabı okumaya başlarken olduğunuz kişi birbirinden farklı. sadece cümlelerle bu etkiyi sağlayabilen biri yazar değil olsa olsa büyücü olur. --- spoiler --- kitabı bitirdikten sonra kendimce yazdığım şiire rastladım, o yüzden entry girmek istedim. en kötü yanı bir vahşi olamam ben çünkü kendimden daha çok, daha çok korktuğum bir şey var kendim olma cesaretini gösterebilmek. --- spoiler ---
    17. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      (bkz: 1984 (kitap)) başlığında belirttiğim gibi, bu kitap da kitleler uyansın diye yazılan bir eser değil, tam tersi, otoritelerin elini daha da güçlendiren bir romandır. zira kitap ciddi ciddi tüm kişisel manipülasyon taktiklerini okuru sindirip umudunu kırarak sunar. 1984’te olduğu gibi ilk okuduğumda büyük bir ihtimal bunu bu denli hissetmemiştim ancak şimdi tamamen anlayabiliyorum. oysa germinal veya bitmeyen kavga gerçek anlamda ezilenin ve haklının yanındadır. ki bu söylediğim son iki kitabın ilk ikisine göre daha az bilinmesi veya popüler olması tesadüf değildir. edebi yönden de son iki kitap ilk ikisine bin basar! hele ilk iki kitap germinal’ın yanında bok kadar değersizdir.
    18. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      20. Yüzyılda yazılmış en iyi romanlar arasındadır. Benim de favori kitaplarım arasındadır. Roman benim istediğim politik kaygıyı taşımıyor diye bok atılması da enteresan ha. Ezilenin ve haklının yanında olmayan kitapların amına koyim çok ayıp ediyorlar. Kamu spotlarımız devam edecek...
    19. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Macchiavelli'nin Prens'i gibidir aslında; ezene yol gösterir, ezilene ezenlerin neler yaptığını anlatır. Aynısı 1984 için de geçerlidir.